Nedir AŞK?

Nedir Aşk?

Oscar Wilde’ın dediği gibi karşılıklı bir yanlış anlama mı?

Ya da

Platon’un sözleri ile ciddi bir akıl hastalığı mı?

Aşk;

Onu düşünmeye başladığımda kalbim sanki sıcacık oluyor, kendimi o kadar mutlu hissediyorum ki..Onu gördüğümde taşikardi mi geçiriyorum dedirtircesine kalbim çılgına dönüyor, en soğuk kış gününde bile onun varlığıyla varlığım ısınıyor. Bazen saçmalama, aklından çıkartmayı dene diyorum kendime ama onu düşünmeden geçirebildiğim bir an yok neredeyse…Sesini duymak istiyorum,ne yaptığını bilmek..Yanında değilsem ruhumla, sesimle, kelimelerimle yanında olabilmek istiyorum…Yanındaysam her anı onunla paylaşmak,hayatı onunla beraber yaşamak, onunla birlikte kararlar alıp birlikte yol almak istiyorum. Onu düşünürken ya da onunlayken sanki zaman duruyor, bir saniyenin bile geçmesini- tükenmesini istemiyor kalbim... Başka bir boyutta yaşadığımızı hissediyorum. Her yer ışıl ışıl, her yer rengarenk, heryer yaşam dolu ..Tek önemli olan biziz ve gerisi hikaye sadece… O kadar mutluyum ki..

Onsuzken yine zaman duruyor.. Geçsin diye dualar ediyorum ama geçmeyi-tükenmeyi bilmiyor zaman.. İçimi oyuyor sanki..Heryer karanlık. Ateş ateş..Ruhum alev alıyor onsuzlukta.. Son ayrılışımızı düşünüyorum durmadan.. Keşke diyorum keşke demeseydim o kelimeleri.. Canım acıyor, kalbim acıyor…

Oysa onunlayken çoğaldığımı hissediyorum. Sabahları onun sesiyle uyandığımda gözlerimi açtığım dünya sanki cennet ve gün boyu onunla geçen her an birer hediye gibi bana.. Sana komik gelebilir ama pek de sevmediğim işim bile onunlayken daha keyifli..Daha başarılıyım. Onunlayken hayatla daha uyumlu biri oldum hatta.. Hayata gülümseyerek bakıyorum ve bu yüzden belki de hayatta artık gülüyor bana.. Sanki o geldi ve hayatıma onunla birlikte tüm güzellikler geldi. Onunlayken daha güzel oldum sanki daha ben daha kendim.. ve gece onunlayken, ona iyi geceler öpücüğü ile masumca teslim olunan uykular daha huzurlu, daha güven dolu…

 

Biliyor musun Aşk Türkçe bir kelime değil.

Anlamı sarmaşık olan Arapça Aşaka kelimesinden Türkçeye geçmiş ve kuşattığı ağacın suyunu emerek onu zayıflatması hatta kurutması gibi hiç de romantik olmayan anlamlara sahipmiş.

Anlamı ne kadar da duygusuz ne kadar olumsuz gözüküyor öyle değil mi?

Peki ya doğruysa .. Varlığımı emerek beni zayıflatan ve zamanla kurutan hatta Platon’un dediği gibi tam anlamı ile bir akıl hastalığı ise AŞK.

Ruh-Zihin-Beden ve KALP

Bu 4 parça bir arada hareket edebiliyorsa SAĞLIKLI ve Dengeli bir hayatı yaşıyorsun demektir.

İşte AŞK bu 4 parçadan en önemlisi olan Ruhun yarattığı enerjidir. Sonsuz enerjiden var olan ruhun, kimi hayatına çekeceğini bilir. Tüm geçmiş yaşamlarının ve bugünün tam da şu an enerjileri ile kendine bir nitelik – nicelik listesi yani kriterler listesi oluşturur, onu bir güzel harmanlar ve onu hayatına çekmek için frekansını belirler… Sen tamamen hazır olduğun zaman farkında ol ya da olma senin enerji alanın yaydığı şekilde cevap gelir ve ta taaam artık hayatında AŞK seninledir.

Bu yüzden kim olduğunu bilmenin ve kendi farkınlağını kazanmış olmanın önemi büyük..

Neden kızlar babalarına benzeyen adamları seçerler sanıyorsun.. Bu yüzden.. ruhun, sonsuzluğunun içerisinde öğrenilmişliklerini tekrarlamak adına bilinçaltından tanıdığın, kendinde olumlu ya da olumsuz tanımladığın özelliklere göre olanı seçer de o yüzden… Bu hepimizin bildiği bir örnek.. Bu kötü bir şey mi? Tabii ki değil ama sen ben neden kendimize özgü olan tamamen kendimizden olanı yaşamayalım ki? Babamla annem yaşadı zaten. Ve ben başka bir kadınım. Bu arada annem ve babam aşk dolu mutluluk dolu bir evliliğe sahip neden onlar gibi bir ilişkim evliliğim olmasın ki diyorsan haklısın. Elbette harika rol modellerin onlar.. Benim demek istediğim senin hayat hikayen olsun tamamen özgün sana ait olsun…

Ve AŞK da senin hayat enerjini emerek seni kurutan değil seni tüm güzellikleri ile kuşatan, hayatının tüm alanlarında bereketli meyveleri çoğaltan olsun. O zaman hadi devreye bilinci de yani zihni de devreye sokalım.

Hazır mısın? AŞK ı hayatımıza davet etmeye başlıyoruz.

Defterimizi açtık. Ama artık defter diye ısrar etmeyeceğim eğer ben laptopta yazmak istiyorum ve bu konuda disiplinli şekilde her yazdığımı düzenli kaydedebilir ve oradan takip edebilirim dersen tamamdır tüm çalışmalarımızı digital ortamda da gerçekleştirebilirsin. Önemli olan her zaman kayıt altına alabilmen ve ihtiyaç duyduğun anda açıp tekrar okuyabilmen…

Haydi o zaman yazmaya başlayalım..

Önce sayfayı 2 ye ayıralım. Sol tarafa BEN sağ tarafa SEN şeklinde başlık atalım.

Sen elbette ki Aşkımız. Peki BEN?

İşte bu hafta ki çalışmamız…

Bu hafta sadece BEN kısmını dolduracağız. Ben kimim?

Her satıra bana dair bir özelliğimi yazarak karşımdaki insana bir ilişkide neler verebilirim? Neler hissettirebilirim? Neler yaşatabilir ve benimle ona neleri deneyimletebilirim? Onun hayatına neler katabilirim? Soruları çoğaltarak

Tek tek bana dair olan bilgilerimizi tüm içtenliğimizle, samimiyetimizle ve dürüstçe yazıyoruz.

Ben sadık birisiyim.

Ben onun varlığına her şeyiyle saygı gösteririm.

Ben üretmeyi , paylaşmayı seven birisiyim

Ben seven birisiyim. Duygularını özgürce hisseden ve hissettiklerini söylemekten ve davranışa dökmekten mutluluk duyan birisiyim…

yani 7 gün boyunca sen kimsen onu yazıyorsun. Ve lütfen olumsuz cümle kullanmamaya özen göster olur mu? Ben evde oturanı sevmem yerine ben gezmeyi, onunla farklı yerleri deneyimlemeyi severim ya da ben evden dışarı çıkmayı sevmem yerine ben evde geçirilen ,paylaşılan zamanları severim şeklinde..

7 gün boyunca AŞK ı davet eden bizlere ilave, sen AŞK ile yaşayan arkadaşım sen de aynı uygulamayı Sağlıklı Beden için yapabilirsin. Ya da iş arayan, işini değiştirmek isteyen arkadaşım sen de… BEN ve BEDENİM, BEN ve İŞİM gibi başlıkları değiştirirek önce ben kimim ve ben bedenim için , işim için neler katabilirim?... soruları çoğaltarak cevaplarını yazabilirsin…

Önceki videolarda çokça anlatmaya çalıştım. Yılın son aylarını kendimizi tanımaya yönelik çalışmalarla güçlendirmeyi niyetlemiştim. Eğer tüm videoları bir kere de seyretsen kendini tekrar ettiğini düşünürsün oysa ki hepsinin tek bir amacı var.O da SEN olman , BEN olmam.. Çünkü kendi farkındalığına varmadıysan değişen tek bir şey oluyor. TAKVİM. Çünkü sen düşün düşün yerinde sayarken zaman devam ediyor, etrafındaki kişiler ve şeyler değişiyor ve sen sadece düşüncelerindeki isteklerle kalıyorsun. Niyete dökemiyorsun.

Birlikte hayata dahil oluyoruz artık. Bunun için de  hayatlarımıza niyetlerimizi katmak istiyorsak önce kendimizi, kendi öz varlığımızı hayatımıza dahil ediyoruz..

ve AŞK çok güçlü bir enerji. Biz de AŞK ile kendimizi, bizim için özel olan o kişiyi, sağlıklı bedenimizi, sağlıklı ve kaliteli işimizi, bereket dolu paramızı ve daha nicesini, niyetlerimizi hayatımızda gerçek kılıyoruz.

Şimdilik Benim Zamanıma geri dönüyorum.

Bir sonraki paylaşımda görüşmek dileğiyle…

Sevgi ile kal.